- Ben milletin ateşli külü üzerine oturdum;taht-ı saltanatın kuş tüyünden minderleri üzerine oturup gömülmedim!bunlardan kimseye bahsedilemiyor,millete de malumat verilemiyor.elbette bir gün tarih bu haka yıkı(hakikatleri)yazar.
- Kimilerine göre VI.Mehmet Vahdettin,saltanatı bırakıp kaçan hain,kimilerine göre ajan,kimilerine göre vatanseverdi.hakkında söylenen ve söylenmeyen çok şey olmasına rağmen değişmeyen tek şey vardır ki o Osmanlının son imparatoruydu.
- Abdülhamit tahttan indirildikten sonra yerine V.Mehmet REŞAT getirilmişti.Mehmet Reşat sakin karakterli iyi insan olmasına rağmen siyasetten oldukça uzaktı.kendinden önce gelen sultanların akıbetlerini bilmesi nedeniyle ittihatçılardan korkar onlara itiraz bile edemezdi.ittihatçıların her isteği saray tarafından kabul görürdü.öyle ki Mehmet Reşat'ın adı halk arasında dolmabahçe noterine çıkmıştı.
- Abdülhamit'in denge politikası bir kenara bırakılmış osmanlı ittihatçıların yönetiminde sona doğru ilerliyordu.Çengelköy'de münzevi bir hayat yaşayan Vahdettin bu gerçeği görmekteydi.ancak asıl felaket onun dönemine denk gelecekti.
- İttihak ve terakkinin ateşli kadrosu büyük bir heyecan içinde devlet-i Ali Osmanlıyı büyük cihan harbine sokuyordu.ancak bu kadrolar ne kadar ateşli ise o derecede tecrübesiz ve yeteneksizdi.tahttan indirilen Abdülhamit ülkenin felakete sürüklendiğini haykırsa da onu dinleyen pek olmayacaktı.
- İttihatçıların idaresinde ülke taraflardan biri olarak cihan harbine giriyordu.peş peşe gelen Alman ve Avusturyalı komutanları büyük bir keyifle karşılayan Enver paşa Osmanlı orduları baş vekili sıfatını taşımaktaydı.genç yaşına rağmen aldığı bu makam uzun yıllara dayanan tecrübelerden ziyade sarayın damadı ve ittihat terakkinin lider kadrolarının başında gelişindendi.
- Resmi tarih tezinde de yer aldığı gibi alman savaş gemilerinin Türk bayraklarıyla Karadeniz'e çıkarak Rus limanlarını bombalamasıyla Osmanlı son büyük mücadelesine başlamış oluyordu.akabinde 5 milyon km2 ülke topraklarının hemen her yerinde mücadeleye girişildi.ancak Galiçya'dan Çanakkale'ye,Sarıkamış'tan Filistin'e,Hicazdan Sina'ya kadar her cephede ölen Osmanlı askeri olmuştur.Osmanlı Çanakkale'de kesin bir çok cephede kısmen üstünlük sağlamasına rağmen yenik sıfatıyla tanışacaktı.3 milyona yakın Osmanlı evladı şehit olurken yanlış sevk ve idarenin acı sonuçları facia olup Enver paşanın karşısına dikilecekti Sarıkamış'ta donan askerimiz Arap çöllerinde yanıyordu.işte bu şartlar altında yaşanan bir gelişme Talat paşa hükümetini şok edecekti.
- Sultan V.Reşat 3 temmuz 1918'de vefat etti.o sıralarda Çengelköy'de münzevi bir hayat yaşayan veliaht Vahdettin 57 yaşındaydı.ittihatçıları sevmeyen Vahdettin abisi Abdülhamit'in denge ve bekle gör politikasını benimsemişti.Abdülhamit'in İngiliz dostu Fransız yakınlığı politikası da ayrıca vahdettin tarafından kabul görmüştü.Abdülhamit 33 yıl boyunca Alinin külahını Veliye Velinin külahını Aliye giydirmekten canım çıktı öyle kurtardık, ancak bu ittihatçılar kimseye danışmadan hatta kendi aralarında bile istişare etmeden sanki yağma varmışta geç kalınıyormuş gibi ülkeyi önce balkan harbine ardından cihan harbine ve ilk defa Alman dostluğuna kapılarak maceralara atıldılar ülkeyi bu hale getirdiler yazık değil mi?diyordu.Vahdettin'de bu gerçeği farkındaydı.ne yazık ki iş işten geçmişti.
- iç siyasette harp sonrası huzur Vahdettin'in en çok düşündüğü husustu.dış politikadaysa ancak İngilizlerle iyi münasebet kurarak harbin kayıplarını telafi edebileceğini düşünüyordu.bunların çok kısa zamanda olmayacağını da biliyordu.vahdettin tahta çıktıktan tam 119 gün sonra MONDROS imzalanmış ve savaş noktalanmıştı.halkın savaşlardan perişan olduğu,ülke kaynaklarının adeta bitme noktasına geldiği dönemde tahta oturmuştu Vahdettin.yaklaşık 4 yıl süren savaş ülke topraklarının neredeyse tamamının kaybedilmesiyle sonuçlanmıştı.3 milyona varan şehitte ülkenin genç nüfusunun bitme noktasına geldiğinin göstergesiydi.Vahdettinin tahta çıktığı dönem siyasi anlamda da ciddi bir kaosun var olduğu dönemdir.savaşa baktığınızda savaş itilaf devletlerinin galibiyetiyle noktalanmış WİLSON ilkeleri yayınlanmış ve Amerika fiilen savaşa girmişti.ABD Almanya'ya asker çıkarmamıştı ama Avrupa'ya asker çıkararak savaşın itilaf devletlerinin lehine çevrilmesini sağlamıştı.işte böylesi bir durum Osmanlının en azından mevcudu koruyalım sürecine itilmesine neden olmuştu.bunun yanı sıra Arap isyanları ve ermeni hareketleri de Osmanlıyı yıpratmıştı.vahdettin işte böyle bir Osmanlı devralmıştı.insanlar Vahdettin'i değerlendirirken şu hataya düşer sanki bağımsız bir devlet vardır,onun başşehrinde padişah oturmaktadır,yetkisi vardır,ordusu vardır,bakanlar kurulu vardır ve bunların hepsi kendi yetkisi altındadır.bunların hiç biri yoktu hatta padişahlar arasında sakal bırakmayanlardan birisidir vahdettin.halbuki çok dinar olmasına ve ehli sünnete çok bağlı olmasına rağmen ben esir bir ülkenin padişahım bu yüzden sakal bırakmıyorum demişti.
- Savaşın galibi ingilizler sanki bütün sorumluluk Osmanlıdaymış gibi davranıyorlardı.bu arada yıldırım orduları komutanı Mustafa Kemalin geri çekilmesi barıştan başka yol kalmadığını gösteren mektubu bunlardan birisidir.
- Vahdettin tahta çıktıktan bir kaç ay sonra ittihatçıları saraydan ve BAB-I ALİ'den temizleme operasyonuna girişmişti.hoş Mondros mütarekesinin ardından ittihatçıların önde gelen kadroları Avrupa'ya kaçsa da sarayda ve BAB-I ALİ'de kemikleşmiş bir kadro bulunmaktaydı.
- Vahdettinin 15 temmuz 1919'da THE MORNİNG POST adlı gazetede çıkan mülakatında ;ben babam(Abdülmecit)gibi daima İngiltere'nin dostu oldum İngiltere'nin insaf ve adaleti sağlayacağına inanıyorum.ben milletimin babasıyım halk Rum çeteleri tarafından kırılıyor onları kurtarmak teşebbüsünde bulunmak zorundayım diyordu.
- Mustafa Kemal'in Minber gazetesine 17 kasım 1918'de verdiği demeçte hayli ilginçti.İngilizlerin Osmanlı milletinin hürriyetine ve devletimizin istiklaline riayette gösterdikleri hürmet ve insanlık karşısında yalnız benim değil bütün Osmanlı milletinin İngilizlerden daha iyilik sever bir dost olmayacağı kanaatiyle duygulanmaları pek tabiidir.
- Mustafa Kemal paşanın Vahdettin ile yapacağı Almanya seyahatine yaver olarak seçilmesine Çanakkale savaşı büyük referans olmuştu.bu seyahat ikilinin birbirlerini tanımaları ve ilerleyen dönemdeki ilişkilerinde de büyük rol oynamıştı.öyle ki bu tanışma Mustafa Kemal paşanın 9. ordu müfettişi olarak Anadolu'ya gönderilmesine kadar uzanacaktı.beklenen işgaller yavaş yavaş başlarken durumun vahametini sarayda farkındaydı.karşı mücadele için Anadolu'ya geçilmesi fikri yavaş yavaş ortaya çıkmıştı artık.Vahdettin Anadolu'ya geçilmesinin zorunlu olduğunu düşünse de dünürü Sadrazam Ferit paşa büyük bir muhalefetle karşı çıkmıştır.ancak Vahdettin bu muhalefetten sonra Anadolu'ya geçmeyi bir kez daha deneyecek Sakarya savaşından sonra başlattıkları bu girişim İngiliz tehdidiyle son bulacaktı.BİZ GİDERİZ YUNANLILAR BURAYA GİRER tehdidi sonunda gerçek oldu.Yunanlılar İzmir'e girerek işgale başladılar.bu durum Mustafa Kemal paşanın Anadolu'ya gidişini hızlandıracaktı.Vahdettin han aslında Mustafa Kemali Anadolu'da orduları teftiş etsin diye değil Anadolu'da ordu birlikleri ve halk müsaitse bir hareketi organize etmek hiç değilse bunun için ön yoklamasını yapması için göndermiştir.
![]() |
M.Kemal paşaya verilen padişah fermanı |
- İngiliz kayıtlarında Mustafa Kemal için Vahdettin'in en güvendiği paşadır SARI PAŞA(bu lakabı vahdettin takmıştır)her ne kadar Mustafa Kemal paşanın Anadolu'ya gitmesinde Vahdettin'in rolü olmadığı söylense de bu ikili Mustafa Kemal paşanın Anadolu'ya geçeceği gün Yıldız sarayının kütüphanesinde bir araya gelmişler Vahdettin;paşa paşa bugüne kadar çok büyük hizmetler ettin bunları unutun asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinin üstünde olabilir paşa devleti kurtarabilirsin demiş ve Mustafa Kemali padişah fermanı ile uğurlamıştır.
- Her ne kadar Enver paşa Mustafa Kemal paşanın Anadolu'ya geçişini engellemek için Vahdettin'e mektup yazsa da paşa Anadolu'ya intikal etmiştir.
- Mustafa Kemal Samsun'a çıktıktan sonra Erzurum ve Sivas kongrelerini gerçekleştirmiş bu durumdan haberdar olan İngilizler saraya baskı yapmaya başlamışlar bunun neticesinde Vahdettin Kemal paşayı görevden almak zorunda kalmıştır.Mustafa Kemal paşa askerlik görevinden istifa ettiğini Erzurum'dan dilekçe göndererek bildirmiş İngiliz baskısını saraydan almış milli mücadeleye gizli olarak devam etmiştir.akabinde korkulan olmuş İstanbul işgal edilmiş yunanlılar Anadolu'ya doğru harekete geçmiş Fransızlar işgallere başlamış bunu müteakiben ölüm,idam antlaşmaları imzalanmaya başlamıştır.
- Osmanlı tarihinin en acı anıdır belki de sultan Vahdettin'in İstanbul'dan ayrılışı ona göre bu bir hicrettir.1922 yılı itibariyle Osman oğlu ailesi hanedanlığı son bulmuş 623 yıllık imparatorluğun son imparatoru aile efradını da alarak İngiliz zırhlısıyla ayrılmıştır.arkasında bir sürü soru bırakarak.Vahdettin elinde dünyanın en büyük hazineleri varken bırakın almayı saltanat yüzüğünü dahi bırakarak gitmiştir.adeta idama gider gibi sırtında bir gömleği bir kat elbisesi başında fesiyle terk etmiştir ülkeyi.daha sonrasında gerek kendisini gerekse hilafeti kullanarak ülkeyi yıpratmaya zarar vermeye çalışanlara alet olmamış ülkeden ayrıldığı andan itibaren tek bir kelime dahi etmemiş ülkeyi eleştirmemiştir.Osmanlının son sultanı sürgünde özlem ve sefaletle boğuşarak 16 mayıs 1926 yılında SANREMO'da hayatını kaybetmiştir.ölümünden sonra borçlarından dolayı cenazesine haciz konmuş daha sonra bu haciz kaldırılmış Müslüman topraklarına gömün vasiyeti yerine getirilmiş ŞAM'da defnedilmiştir.
- Sevr antlaşmasını imzaladığı için hain denildi antlaşmayı damat feritin imzaladığı ortaya çıktı.
- Saltanatı bırakıp kaçtı denildi saltanat TBMM tarafından 1 kasım 1922 de kaldırılmış ve Vahdettin'in üzerinde sadece halifelik makamı kalmıştı.
- 5 kasım 1922 de İsmet İNÖNÜ ve heyeti trenle Lozan'a hareket etmiş İngiltere,Fransa,ve İtalya barış görüşmelerine Osmanlı Hükümetini de çağırmış Ankara Hükümeti İstanbul Hükümetinin bu işe karışmamasını istemiş TBMM'de bu tepkiler dile getirilmişti.Vahdettin şayet Lozan'a kendisi de giderse Lozan'da işlerin daha da karışacağını düşünerek gitmemiş daha sonra bunun içinde eleştirilmişti.gitmeyerek Ankara Hükümetinin işini kolaylaştırmıştı halbuki.
- Vahdettin'in ölüm haberini Adana'da alan Gazi Mustafa Kemal paşa çok namuslu bir adam hayatını kaybetti isteseydi Topkapı sarayının bütün cevahirini götürebilirdi demişti.
- VI.Mehmet Vahdettin han Osmanlı imparatorluğunun 36.ve son padişahı 115.İslam halifesidir.


Damat Ferit padişahtan izinsiz hiç bir şey yapmıyor Sevr padişahtan izinsiz imzalamıyor. Nutukta Atatürk vahdettin in vatan haini olduğunu yazmıştır. Vahdettin Atatürk ü Anadolu ya isyanları bastırsın diye yollamıştır
YanıtlaSilHe he tabi tabi bu yalanları artık yemeyiz..ecdadımıza hain dedirtmeyiz..hakikatler er yada geç ortaya çıkarlar..çıkıyorlar..hamdolsun..
SilBlog güzel paylaşım teşekkür ederiz...
YanıtlaSilDevamını bekleriz..
Bizi sahte tarihten kurtarın artık..